Bu haber :27/10/2023 23:15 Tarihinde Eklendi 561 Kez Okundu

Üniversitemizde "aynı tas aynı hamam"

Rektör değişti ancak her şey "aynı tas aynı hamam"

 

Karabük Üniversitemiz, 2007 yılında bu kentin yöneticileri, iş adamları, gazetecileri ve halkın büyük gayretleri ile kuruldu.

Rahmetli Prof. Dr. Burhanettin Uysal ilk rektörümüzdü ve üniversitemiz onun döneminde adeta bölgenin yıldızı oldu, parladı, büyüdü. 

Kardemir'in ve iş adamlarının da desteği ile müthiş bir kampüs oluştu, 52 bin öğrenci bu kenti tercih etti. 

Uysal bu başarısının meyvesini kente milletvekili olarak aldı. Karabüklüler Uysal'ı adeta ödüllendirdi. 

Uysal'ın ardından Rektörlük görevine Prof. Dr. Refik Polat geldi. 

Üniversitemiz onun döneminde önce duraklama, daha sonrada gerileme döneminde girdi.

Bir sürü skandal patlak verdi. Bunların başında da Afrika'dan on binlerce gencin Karabük'e gelmesi oldu. 

Afrika'dan getirilen öğrencilerin ödedikleri dolarlar konuşuldu, yazıldı, ulusal basında yer buldu. 

Tam 12 bin yabancı uyruklu öğrenci Karabük'e geldi ve hiç gitmedi. Pandemi oldu gitmedi, yaz tatili oldu gitmedi. Kurulan dernekler üzerinden her türlü destek verildi. 

Bu öğrenciler istedikleri bölüme ellerini kollarını sallayarak girdi, yada kabul edildi. Yapılan sınavların şeffaflığı da bu kentte yazıldı, çizildi. 

Rektör beyin kişisel serveti de yaptığı atamalar da, akademisyen alımları da gündem oldu.

Hiç birine cevap vermeden aldı ceketini, çekti gitti memleketine. 

Karabüklülerin dili değil sadece, midesi bile yanmıştı. Yoğurdu üfleyerek yemek istedi. 

Kent, Karabüklü bir rektör istedi. Ama olmadı.

Rektör Polat'ın ardından kente yaklaşık 1 yıl önce gelen ve sadece bir siyasi partinin il başkanını ziyaret ettiği için piyasada fotoğrafına rastlanan Prof. Dr. Fatih Kırışık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ataması ile Karabük'e rektör oldu. 

Kentte önce bir şok yaşandı. Başta gazeteci arkadaşlarımız olmak üzere herkes, her kesim tepki gösterdi. 

Tepkiler karşısında Kırışık, 2 tane Karabüklü rektör yardımcısı atayarak  tepkileri bir nebze kırdı. 

Sonra mı?

Sonra her şey "aynı tas aynı hamam"

Çad ve Senagal'den üst düzey yetkililer Karabük'ü mesken tutu. 

Bakan, Büyükelçiler gelmeye başladı bu ülkelerden ve Kırışık bu heyetlerle boy boy tıpkı Polat gibi fotoğraflar vermeye, sözleşmeler imzalamaya başladı. 

Önceki rektörün bir cemaate bağlı olduğu iddia ediliyor, bu her yerde dillendiriliyordu. Bu rektörümüzün de aynı yolda olduğu iddia ediliyor. Biz inanmıyoruz bu iddialara, ancak hiç bir şeyin değişmemesi, Polat'ın izinden gidilmesi de bizi korkutuyor. 

Acaba yine mi kabuslar yaşayacak Karabük, yine mi eğitimi ile değil, skandalları ile gündeme gelecek?

Bekleyip göreceğiz.