"Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem Afet Zirvesi" düzenlendi.
Safranbolu Belediyesi, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu ve Karabük Dernekler Federasyonu ortaklığında Safranbolu Belediyesi Leyla Dizdar Kültür Merkezi'nde "Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem Afet Zirvesi" düzenlendi.
Zirvede konuşlan AK Parti Karabük Milletvekili Cem Şahin, "Bugün burada, "Kentsel Dönüşüm, Markalaşma, Karabük ve Çevresi Deprem Afet Zirvesi" konulu, "Deprem" konferansı nedeniyle bir araya geldik.
İlimiz için böylesine önemli konuları içeren bir konferansı organize eden Safranbolu Belediyesi, Tüm Bürokratlar ve İş İnsanları Konfederasyonu ile Karabük Dernekler Federasyonuna teşekkür ediyorum.
Çok değerli bilim insanlarımızın katılım sağladığı bu konferansın, UNESCO Dünya Miras Listesinde bulunan Safranbolu'muzda yapılması daha da bir önem arz ediyor.
Çünkü Safranbolu, Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme ve köprülerin yanı sıra 18. 19. ve 20'nci yüzyıllarda yapılan geleneksel evlerini korumuş, bu nedenle dünyada "en iyi korunan 20 kent" arasında yerini almış bir ilçemizdir.
Bu konferansı, kentsel dönüşümün önemini öne çıkartması, afet hazırlığı ve risk azaltma konusunda duyarlılığın oluşturulması, Karabük ve çevresinin geleceğinin şekillenmesine yönelik bir fırsat, bölgemizin sürdürülebilir gelişimi ve güvenliği için bir dönüm noktası olarak görüyorum.
Karabük, tarihi ve kültürel zenginliğiyle bilinen, sanayi ve eğitim merkezli bir şehirdir. Ancak, şehirlerimiz sürekli değişen ihtiyaçlara ve risklere adapte olmalıdır. Kentsel dönüşüm, bu değişimlere uyum sağlama sürecimizin bir parçasıdır. Mevcut binaların güçlendirilmesi ve daha güvenli yapılar inşa etmek, gelecekteki afetler karşısında daha iyi hazırlıklı olmamızı sağlar.
Batı Karadenizin kalbi durumdaki Karabük'ümüzde bu amaçla belediye ve ilgili bakanlıklar iş birliğinde kentsel dönüşüm çalışmaları yapılmaktadır.
Kemiklidere bölgesi ve Gar Sahası, Soğuksu, Bayır, Adatepe ve Kartaltepe gibi mahallelerimizde kentsel dönüşüm projeleri uygulanmıştır. İlimize kentsel dönüşümün yapılması gereken alanlarımızda mevcuttur. Bunlarında çalışmaları devam etmektedir.
İlimizde, 2013 yılından bugüne kadar yapılan çalışmalar neticesinde, 519 riskli bina tespiti yapılmış, bu binalardan 7'sine yıkım çalışmaları sürmektedir.
Kentsel dönüşüm ve riskli bina yıkımı kapsamında hükümetimiz, hiç bir bireyi mağdur etmemek için titiz bir çalışma sürdürmektedir. Bu kapsamda 2013 yılından bu güne kadar ilimizde 2 milyon 352 bin TL kira yardımı yapılmıştır.
Öte yandan ilimizde bulunan 154 okul ve kurum binamızdan 2007 yılında yayımlanan "Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik" öncesinde yapımı tamamlanarak faaliyete geçen 66 binamız için, deprem dayanıklılık testi yaptırılmıştır. Adı geçen Yönetmeliğin yayımlanması sonrasında inşa edilen eğitim tesislerimiz yeni yapım tekniklerine göre inşa edilmiş ve hali hazırda istenen normlara uygun durumdadır.
Deprem analizi yaptırılan 66 okul ve kurum binamızdan, 47’sinin güçlendirilmesine, 19 tanesinin ise yıkımına ve yeniden yapılmasına karar verilmiştir. Yeniden yapımına karar verilen 19 okul ve kurum binamızdan 18’inin yıkımı tamamlanmış olup, bazılarının inşaatı bitirilmiş, bazılarının ise inşaatı devam etmektedir. 1 okulumuz ise boşaltılmış, yıkım ihalesi sürecindedir. Bu okulumuzun binası da en kısa süre de yaptırılacaktır.
Karabük ve çevresi, sahip olduğu doğal güzellikler, kültürel miras ve sanayi potansiyeli ile markalaşma fırsatları sunmaktadır. Bu potansiyeli değerlendirmek, sadece ekonomik kalkınmayı teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda bölgemizin kimliğini güçlendirir. İlimizde markalaşma, turizm, tarım, sanayi ve eğitim gibi birçok sektörde fırsatlar sunuyor. Bu nedenle hükümet ve yerel dinamikler olarak ilimizin markalaşması adına çalışmalar yapmaktayız.
Depremler, dünya genelinde yaşanan doğal afetlerin arasında en yıkıcı ve öngörülemeyenlerden biridir. Depremler, insanlık için ciddi tehditler oluşturan ve birçok ülkede felaketlere yol açan doğal afetlerdir.
Deprem, maalesef yaşanabilecek gerçeklerdendir. Ancak, bu risklere karşı hazırlıklı olabiliriz. Bölgemizdeki deprem riskini ve afetlerin potansiyel etkilerini anlamak, risk azaltma çalışmalarına odaklanmak gerekmektedir. Bina güçlendirme, acil durum planları ve toplum bilincinin artırılması, afetlerle başa çıkmamıza yardımcı olur.
Deprem, ülkemizin de karşı karşıya olduğu en büyük doğal tehlikelerden biridir. Bunu hepimiz 6 Şubat'ta 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşadık. Depremin ilk günü depremin en yıkıcı olduğu Hatay bölgesine ulaştım ve uzun süre orada çalışmalar yaptım, bizzat şahit oldum. Nasıl bir tabii afetle karşı karşıya kaldığımızı, asrın felaketini yaşadığımızı gördüm.
Burada şunuda belirtmek isterim ki devletmiz bütün gücüyle ilk dakikadan itibaren olay yerine ulşamış, hükümetimizin önderliğinde hem kurtarma, hem yaşam koşulları, hemde konut yapımı gibi konularda üstün bir başarı göstermiştir.
Şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim; depremin yıktığı şehirlerimizi Allah'ın izniyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde ayağa kaldırmakta kararlıyız.
Bu afetle başa çıkabilmek, özellikle Karabük ve çevresi gibi deprem riski taşıyan bölgeler için hayati bir öneme sahiptir.
Karabük, deprem aktivitesi bakımından hassas bir konumdadır. Bu nedenle toplumun bu tür doğal afetlere karşı hazırlıklı olması, can ve mal kaybını en aza indirgeme açısından hayati önem taşır.
Bilinçli ve düzenli hazırlık, depremlerin etkilerini en aza indirir ve hayatlarımızı kurtarabilir. Unutmayın, depreme karşı hazır olmak, her birimizin sorumluluğudur.
Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce 2021, 2022 ve 2023 yıllarını kapsayan üç yıllık sürede toplam 123 tatbikat gerçekleştirilmiş ve yaklaşık 390 bin kişiye eğitim verilmiştir.
Deprem sonrası kurtarma ve yardım süreçleri de büyük bir önem taşır. Bu süreçlerin etkili bir şekilde yönetilmesi, felaket sonrası toparlanmayı hızlandırabilir.
İlimizde, itfaiye müdürlükleri, AFAD ve KARDEMİR tarafından oluşturulan kurtarmak ekipleri bulunmaktadır. Bunun yanında bazı gönüllülerden oluşan ekiplerde mevcuttur.
Değerli Katılımcılar, Karabük ve çevresinin deprem riski, bölgenin geleceğini şekillendiren bir faktördür. Bu konferans, bu riski daha iyi anlama, hazırlık yapma ve olası afetlerle başa çıkma yolunda bir adım atma fırsatı sunmaktadır.
Gelecekteki Karabük ve çevresini şekillendirirken, kentsel dönüşüm, markalaşma ve afet hazırlığı önceliklerimiz arasında olmalıdır.
Bölgemizin güvenli, sürdürülebilir ve rekabetçi bir geleceği için birlikte çalışmalıyız.
Sonuç olarak, güvende olmak istiyoruz. Kentsel dönüşüm, markalaşma ve afet risklerine karşı hazırlık, bu hedeflere ulaşmamıza yardımcı olacak temel adımlardır. Hep birlikte çalışarak, bölgemizin geleceğini şekillendirebiliriz." diye konuştu.
CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay da konuşmasında, Karabük için bu tür etkinlikleri yapmaya devam ede ceklerini ifade ederek deprm çalışmaları hakkında bilgiler aktardı.
Programda konuşan Prof. Dr. Görür, Karabük fayının jeolojik özelliklerinin incelenmesi gerektiğini söyledi.
Tarihi dönemlerde Karabük fayında hiç deprem olmadığını aktaran Görür, "O da bir şanssızlık. Deprem olduğunu görsek belki bir şey söyleyeceğiz ama aktif olduğunu biliyoruz." dedi.
Görür, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın yılda 1 santimetre hareket ettiğini belirterek şöyle devam etti:
"500 senede 5 metre hareket ediyor. 5 metrelik bir hareket verirse o da 7 ve üzeri deprem üretir. 1513 depremi var orada, üzerine 500 sene koyun, bugünlere geliyor. Bilim dünyası bu fayın periyodunu doldurduğunu, vurma zamanı geldiğini bilir. Biz de bildik.
Karabük fayını bilmiyorum. Karabük, Türkiye'nin deprem açısından göreli olarak emniyetli bir yerinde ama bir Karabük fayı var. Bu fayın özelliklerini bilmiyoruz. Ne zaman deprem üretir bilmiyoruz. Deprem üretirse 7'ye varan bir deprem üretebilir. Onun için yerel yönetimin bu fayı ayrıntılı bir şekilde jeolojik ve jeofizik özellikleriyle incelemesi lazım."
Prof. Dr. Görür, kentlerin depremlere hazır hale getirilmesi, yerel yöneticilerin deprem konusunda kursa ve eğitime tabi tutulması, insanların da konu hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ile Prof. Dr. Yüksel Yalova, Prof. Dr. Ali Akdemir, Prof. Dr. Aynur Aydın'ın da konuşma yaptığı konferansa, Karabük Vali Yardımcısı Erol Özkan, daire müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile davetliler katıldı.